HAZAL & GAZAL
Tık 
Tık
Tık…
Duyuyor musun sesi? Yağmurun sesi bu, damla damla vuruyor
cama, damlalar bütünleşiyor camın buğusunda. Sonra ben o buğuya bir hazal
çiziyorum bir de gazal. Bilir misin nedir gazal? Gazal iplikçi demektir.
İlmiklere emek emek işlenen her şeyde adını gizleyen demektir. Kışın üstüne
kazaktır yünden, belki ipten bir top. Kimse bilmez, kimse görmez ama o
oradadır, tam orada. İlmeklerin arasından bakar bana, bakar sana bakar görmek
isteyen her bir ademoğluna, bakar iki ilmek arasından. Herkes görmez herkes
bilmez ama ben görürüm ben bilirim. Nereden mi bilirim? Çünkü her ilmekte babam
gizlidir benim. Ne zaman bir çocuk görsem elleri babasınınkilere kenetlenmiş,
yüreğim kamaşıverir en ince yerinden çünkü onu hatırlarım, babamı hatırlar ona
giderim en onlu günlere giderim. Daha gün aydınlanmamışken elimden tutup
karanlık sokak aralarından atölyesine götürüşüne giderim.
