Bize Gönderin

Bize Gönderin;
Sevgili okur, eğer sen de bizimle yazdıklarını paylaşmak istersen, yazını önümüzdeki ayın 7'sine kadar -bokgibi1blog@gmail.com - mail adresine gönderebilirsin.
" Haydi dök bize kuruntularını... "

25 Aralık 2017 Pazartesi

TÜTSÜ -Çabucacık Bilgi-

Tütsü’nün kullanımı 1.yy.’a  kadar uzanır ve kaynağını dini seremonilerde kullanılmak üzere Arabistan’dan ithal edilen aromatik ağaçlardan almaktadır.


Parfüm kelimesi eski taşra Fransızcasında ki ‘perfumar’ –per, içinden, fumar- duman- kökünden gelir. Bu Orta Doğu’da tütsünün yakılmasıyla başladığına inanılan parfümeri sanatını açıklamaktadır.

19 Aralık 2017 Salı

Hotel Chevalier -Kısa Film Köşemiz-

Bu hafta ki kısa filmimiz 2007 tarihinde yayınlanan, Hotel Chevalier. Başrolde Natalie Portman ve Jason Schwartzman’ın oynadığı film, aşkın gerçek hayattaki görevinin ne olduğunu bize hatırlatıyor: Kalp kırmak ve acı vermek. Bir nevi Darjeeling Limited’in ön filmi… İyi seyirler Sayın Okur.




2007 yılında Dram tarzında yayınlanan bu kısa filmin -imdb- puanı da 7.3'tür. "Kısa bir süre içinde bu kadar başarılı bir film nasıl çekilir?" diye merak edenleri aşağıda ki videoya davet ediyoruz.

15 Aralık 2017 Cuma

Kapıcı Kadının Hatırası -Osman Erdal-

Bulutlar üşüşüyor şehrime
Karanlık bir güne doğuyorum
Kapımda, Kapıcı kadın
Sabahın köründe
Başında acık mavi eşarp
Belinde uzun etek
Parmakları göğsünde birleşmiş
Boynu yerde
Kapıcı katinin babasına ait apartuman
Bodrum katında bir dairede kalıyor kendi
İki çocuğu var, erkek
Aksama kadar mahallenin kedisini taşlıyorlar
Kocası alkolik
Konuşması hafif aksanlı
Doğunun gelinlerinden kadın, gözleri sürmeli
Çirkin bir kadın fakat emekçi
Bir daha ki kirayı hatırlatıyor bana
Tamam abla diyorum

PİPO -Çabucacık Bilgi-

Pipo içmenin tarihçesi yüzyıllar öncesine dayansa da Avrupa’da bu tarih Amerika kıtasından tütünün Avrupa’ya ulaştığı 16. Yüzyılda başlamaktadır. Amerikan yerlilerinin “Calumet” ya da “Barış Çubuğu” adını verdikleri pipolarında tütün ya da başka bitkileri ritüellerinde kullanmak amacıyla içtikleri bilinmektedir. Eski Mısır’daki arkeolojik kazılarda pipo benzeri bulgulara rastlanmış olsa da bu objelerde içilen tütünün nereden elde edildiği gizemini korumaktadır.



Tütünün Avrupa’ya gelişiyle birlikte bütün dünyada yaygın biçimde kullanımının da başladığı söylenebilir. Böylece tüm dünyada farklı materyallerden pipo üretimi de yaygınlaşmıştır. Bu materyaller, kil, tas, seramik, ağaç, cam ve lüle taşı biçiminde çeşitlilik göstermektedir. 1800’lü yıllarda Fransa’nın St.Claude bölgesinde “briar” ya da “bruyere” adi verilen “Erica Arborea” adli bitkinin kökünden pipo üretimine başlanmasıyla birlikte piponun modern tarihi de başlamış olur. Türkiye’de de bulunan Erica Arborea adli bitki, ağaç fundası, funda, süpürge tohumu ve beyaz çiçekli püren gibi isimlerle anılmaktadır. Yanmaya karsı dayanıklı oluşu ve gözenekli yapısından dolay en dayanıklı ve ideal pipo yapım malzemesi olan briar, Sahin Piponun da ürün gamında yer alan bütün pipoların ham maddesini teşkil etmektedir.


12 Aralık 2017 Salı

Leave Me! (Beni Bırak!) -Kısa Film Köşemiz-



Leave Me! (Beni Bırak!) -Kısa Film- [Türkçe Altyazı]

Açıklama: Çok sevdiğimiz birini kaybettiğimizde, keşke bu başımıza gelmeseydi yanımda olsaydı dediğimiz anlar olur.
Bazende keşke ben onun yanında olsam dediğiniz zamanlar olur.
Anılara takılır kalırız, bazen bir filmde bazen bir fotoğrafta.
Yaşaması da anlatması da zordur, bunu anlatabilmek her şeyden daha zordur.
Bu zor olanı anlatan bir kısa film. Bir çok ödül alan bu kısa filmi keyifle izlemenizi öneriyoruz...




10 Aralık 2017 Pazar

Umurumda Değil -Delikadir-

Altıma işemekten korktuğum için yataktan kalkıp tuvalete gitmek zorundaydım. Saate baktım ve 05.13’ü gösteriyordu. Tuvaletten döndüğümde yatakta bir kadın vardı. Sadece omuzlarını görebildiğim için çıplak mı? Yarı çıplak mı? Bilemedim. Çok da umurumda değildi. Yatakta bana ayrılan kısımda kıvrılıp uyumaya devam ettim.

Susuzluktan ölmemek için yataktan kalktım ve masanın üstünde duran sürahiden bardağa su doldurup içtim. Tekrar yatağa döndüğümde yataktaki kadın yoktu. Acaba gece yaptıklarım ve gördüğüm şeyler rüya mıydı? Saat 14.35’di. Yatağa tekrar döndüm ve kafamı yastığa fırlattım. Gözlerim yerde ki bira şişeleriyle buluştu. Sonra kırmızı şarap şişesi ve iki şarap kadehine takıldı. Demek gece bu yatakta bir kadın vardı. Ama bu çok da umurumda değildi. Olduğum yerde kıvrılıp ellerimi bacaklarımın arasına alıp uyumaya devam ettim.

Uykumu almış bir şekilde gözlerimi açtığımda dörde çeyrek vardı. Akşam olmaya ramak kalmıştı ve bu durum işe gitmem gerektiğini hatırlatıyordu. Yedi yıldır bünyem alıştığı için, gece içtiğim alkol veya otlar baş ağrısı yapmıyordu. Uyandığımda mutlu olabileceğim tek şey bu durumdu.
Evimin tek odasından çıkıp tek salonuna geçtim. Masanın üstünde ısırılmış hamburger ve birkaç dilim pizza vardı. Karnımın açlığını bastırmak yeterdi. Dolaptan bir tane Tuborg alıp açtım. Evime televizyon almamıştım. Bir tane kocaman müzik çalarım vardı. İki kişilik koltuğuma oturmadan play tuşuna bastım ve ilk duyduğum ses, "Haydi beyler cigara" oldu. Anladım ki müzik çalarda Kırıka'nın CD’si takılıydı. Kendimi tutamadım, ayağa kalktım, şarkının ritmine uyarak bir elimde bira şişesi diğerinde hamburgerin kalan yarımını tutarak dans etmeye başladım.

Düşünmemek için beynimi sürekli uyuşturmam lazımdı. Bunu da alkol ve ot sayesinde başarıyordum. Ben 13 yıldır kendimi düşünmemeye adapte etmeye çalıştım. Sırf bunu başarmak için yetiştirme yurdunda çok dayak yedim. Dövülerek yetiştirildim. O duyduklarınız yalan değil. Kapatmayın kulaklarınızı. Kapatmayın kendinizi gerçeklere.