Bize Gönderin

Bize Gönderin;
Sevgili okur, eğer sen de bizimle yazdıklarını paylaşmak istersen, yazını önümüzdeki ayın 7'sine kadar -bokgibi1blog@gmail.com - mail adresine gönderebilirsin.
" Haydi dök bize kuruntularını... "

21 Nisan 2017 Cuma

BU YANLIŞ BİR YAZI -Büşra Ceylan- [Takipçilerimizin Kuruntuları]

Saat 00.37
başım çok ağrıyor, bu ağrı kalbime vuruyor, sonra parmak uçlarıma kadar bir sızı içindeyim sanki birazdan bir şeyler can verecekmiş gibi, bilemiyorum.

çok yanlış bir şey daha yaptım. Yapmamam gereken her şeyi tüketmişim gibi, gidemiyorum.

00.58
Şimdi ilk kez bizi düşünüyorum. Senin bile kendinden haberin yokken bunca şey sen olmuşken ve inatla onca şey biz olamamışken, bizi düşünmek hiçliğimle kavga etmek gibi, yenemiyorum.

20 Nisan 2017 Perşembe

SESSİZ ÇIĞLIK -Engerek Jr-

Tanrım korkuyorum;
Gözlerimi kapattığımda tekrar açamamaktan,
Hadi açtım hayata devam ederken bir hiç olmaktan.
Tanrım korkuyorum!
Tırnaklarımın derisinden ayrılışını hayal ediyorum
Hayal edecek onca güzel şey varken.

Aldığım her nefeste keşkeler doluyor ciğerime,
Tanrım küfrediyorum olup biten her adaletsizliğe.
Verdiğim her nefeste iyikilerim çıkageliyor dudaklarımın arasından,
Tanrım şükrediyorum sahip olduğum her güzelliğe.

Tanrım ben kimim,
Biz kimiz,
Sahi onlar kim ki hükmediyorlar benliğimize?
Neden kimse duymuyor sesimizi,
Yoksa çığlıklarımız çok mu sessiz bizim!

Tanrım korkuyorum;

Kendini korkusuz zanneden bir korkak olmaktan!



Engerek Jr...


Japon Balığı [3. Bölüm] -Delikadir-

-3. Bölüm-

“Merhaba günlük. Bu gece sıcacık yatağımda yazıyorum bu yazıları. Annemin akrabası bize sahip çıktı, çok ilgilendi. Çok seviyorum onu, bana çok iyi davranıyor. İki katlı evleri var, çok zenginler. Bana üst katta bir oda verdiler. Annem çok hastaydı ama burada biraz iyi oldu, doktora falan götürdüler. Çocukları olmuyormuş, beni hep lunaparka götürüyorlar. Bu gece de huzurlu uyuyacağım. Çok mutluyum günlüüük!!!”


Bay Düşünür hayatının aşkına güzel bir kahvaltı hazırladı. Masadaki çay bardaklarını doldururken; mutfak kapısına yaslanmış, onu izleyen Bayan Düşünür’ü gördü. Mor renkli kısa geceliğiyle kapıdaki afeti devrana bakarken, çayın bardaktan taştığını anlayınca irkildi ve tekrar döndüğünde Bayan Düşünür onu gülerek izliyordu. Heyecanlı bir şekilde -günaydın- dedikten sonra Nazım Hikmet’in Hoş Geldin Kadınım şiirinden bir bukle okudu;
-Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını bastın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde…
-Her seferinde kalbime dokunmayı nasıl beceriyorsun anlayamıyorum.
-Aslında bunlar sana kalbimin söyledikleri, ben sadece aracı oluyorum.
-Galiba ben de seni değil kalbini seviyorum, şüphelenmiyor değilim.
Gülüşerek oturdular kahvaltı sofrasına. Dün gece Bayan Düşünür’ün dikkatini çeken durum hakkında tekrar üstünden geçtikten sonra soluğu cinayet büroda aldı Bay Düşünür.
Yardımcılarını yanına aldıktan sonra bilgisayardan güvenlik kameralarını tekrar izlerken üçüncü kişinin evden ayrılırken tam kadrajdan çıkacağı zaman sendelediğini gösterdi.

SENİ BU SON ANLATIŞIM -Hexa- [Takipçilerimizin Kuruntuları]

Ölmüş birini ne kadar daha anlatabiliriz insanlara? Ya da insanlar ne kadar daha dinlerler?
               Bir yaz gecesiydi ölümünü aldığım haber. Telefondan geldi haberin. Aklımı kaybetmişim gibiydi. Şaka olmasını diledim. Bu b.ktan hayatın bana yaptığı acımasız bir şaka. Ama değildi. Koca bir gerçekle yüzleştim. Kendime gelemedim. Hıçkırarak ağladığımı hatırlıyorum.

Şokella -Onur Albayrak-

Top sektirerek arkadaşlarının dışarı çıkmasını beklerken nasıl oldu da topu sektirecek çocukluğun seni terk etti be arkadaş? Nasıl oldu da topunun soyulmasına üzüldüğün günlerden iyiliğinin, hayallerinin soyulmasına üzüldüğün günlere geldin?
Sen de fark etmedin dimi? Bütün arkadaşların sen onları beklerken camın altında, onlar çoktan camlarını kırıp dışarı çıkarken, sen hala annene seslenip sana ekmek arası şokella göndermesini istiyorsun. Aç ulan gözünü aç. Tamam o maç arasında yediğin ekmek arası şokella dünyanın en güzel nimeti olabilir, ama şokella bile değişti be kardeşim.8 lira olmuş!
Yaaa öyle mal gibi bakarsın işte, şokella bile masumiyetini kaybetmişken hala masum kalabileceğini nasıl düşünürsün be salak!